17 Ocak 2012 Salı: (Çöl'de Aziz Antonius)
İsa dedi: “Halkım, bu halkın çanlarını çalması onların dini özgürlüklerinin bir işareti. Ben tüm milletler için haçta ölmüş ve sizin ruhlarınızı kurtarmak için fidye ödemiştir. Şimdi artık günahlarınızdan bağları serbest bırakılmışsınız. Günahlarınıza karşı affımı İtiraf ederek isteyebilirsiniz, ben de günahlarınızı affedip ruhunuzu lütfe geri getireceğim. Bazılarım benim af davetimi kabul ederken, soğuğun ve dünyevi şeyleri sevendenler bana karşıdır. Beni kurtarıcılarımı olarak kabul etmeyenler hala günahlarında bağlı kalmışlar ve cehennemin geniş yolunda ilerliyorlar. Uluslar dünyasında özgürlük dereceleri değişir. Bazıları komünizm tarafından sınırlandırılırken, bazıları sosyal haklardan kontrol edilir. Amerika serbest olduğunu iddia ediyor olsa da, bir dünya halkı sizin borçlarınızla size baskı yaparak ve paranın üzerinde kontrol sağlayarak size baskı uyguluyorlar. Dünya'da adalet için mücadele etmek zor olabilir ama benimle her zaman bana sevmek için fırsatınız olacak ve ben seni cennete yönlendireceğim. Liderlerinizden tüm kişilere eşit davranarak sizin Anayasal haklarınızdan almadıklarına dükân edin. Bu kötüler size daha fazla kontrol sağlayınca, Sağlık Planınızda ve kötü kontrol kanunlarında olduğu gibi özgürlükten daha az olacaksınız. Ülkeniz için ve benimden uzaklaşmış olanlar için dua et; ruhsal temkinliğini nedeniyle benden uzaktırlar.”
İsa dedi: “Halkım, bu askerlerin hendeklerde savaşan görüntüsü benim halkımı şu an iyilik ve kötülük arasındaki savaşa katıldıklarını gösterir. Beni toplumunuzdan silmeye çalışan gruplar ve ateistler var. Onlar yolu alamazsa mahkemelere başvurup bana karşı davalarını sürdürürler. Sadece ‘Mutlu Noeller’ diye selam vermek istemeyenlerle savaşmışsınız. Bazılarının Noël düğmeleri takıyor, diğerlerinin ise doğum yeri sahnesi sergiliyordu. Yakında insanlar D.C. Washington'da yürüyüşe çıkacak ve abortüsü destekleyen Yüksek Mahkeme kararını protesto etmek için yürüyeceksiniz. Halkım abortüs karşıtı eylemlerdeki kliniklere karşı ayaklanmalıdır. Ayrıca siyasi doğru kararlara karşı da ayaklanmanız gerekebilir çünkü dünyevi insanlar benim kanunlarıma uymamaktadır. Siyasi doğru kararlar insanın rahatlığı üzerine kurulur, değil de bana ne istediğimi yapması gerekir. Bu yüzden imanınız için durduğunuzda adım adımıza işkence edileceksiniz. Beni işkence ettikleri gibi bu dünyevi insanlar da sizi işkence edecektir. Dolayısıyla hayat, doğru ahlak veya diğer inanç savaşları savunurken cennette lütfü kazanacaksınız, hatta zulüm içinde de.”